16 Mart 2023 Perşembe

EJDERHA MIZRAĞI DESTANI #3 İLKBAHAR ŞAFAĞI EJDERHALARI




"Bu sizi şaşırtıyor mu? Şaşırtmamalı, çünkü her ikiniz de o tür bir iyiliğin neler yapabileceğini gördünüz. Bu hoşgörüsüzlüğü, katılığı, ben haklı olduğuma göre benim gibi düşünmeyenler yanlış yoldalar inancını yaratır."

Üçüncü kitapta yol arkadaşlarının maceraları Karanlık Kraliçe Tarkhisis ile kesişiyor. Ancak şunu baştan belirteyim, önce birinci kitap hakkındaki görüşlerimi okumanızda fayda var.  Edebi tarzını ve fantastik alt türünü ilk başta bilmeniz, devamlılığınız konusunda yol gösterici olacaktır. Orayı okumadıysanız burayı es geçin. Elistan'ın yol göstericiliği, Laurana'nın artık tüm olgunluğuyla tam bir lider oluşu, Tanis'in kalbinin sesini dinlemesiyle yollar en can alıcı noktada kesişiyor. Ancak bu kesişme yeterli mi? Tabi ki değil.

İyi ejderhaların yol arkadaşlarına katıldığını gördüğümüz serinin bu kitabında, onların da belli motivasyonları ve sebepleri olduğunu görüyoruz. Hiçbir şey boşuna olmuyor. Gilthanas ve Silvara'nın aşkının nereye varacağını ise ilerleyen kitaplarda görebilecek miyiz, çok merak ediyorum. Eski efsaneler gibi mi olacak, yoksa bir şeyleri değiştirebilecekler mi, göreceğiz. Bu savaşın verilmesinde çok büyük payları olacak. Tas ve Flint'in ejderha üzerindeki atışmaları ise yine çok komik ve sevimliydi. Mizah hiçbir zaman eksik olmuyor. Raistlin'in kendisine çizdiği yol, kimsenin ummadığı diyarlarda yüzerken, her şeyin daha anlamlı olmasını mı sağlayacak, göreceğiz.



Kitabın gizemini kaçırmamak için, burada bahsetmemiz gereken birçok olaydan, gidişlerden ve geri dönüşlerden bahsetmiyorum. Ancak okuyucu şuna emin olmalı, çok sürpriz yaşayacak. Ayrıca tahminlerinin sonuçlarını okurken de çok tatminkar hissedecek. En güzel yanı da bu. "İşte bu! Biliyordum. " dediğinizde de, "yok artık!!" dediğinizde de, tahminlerinizin sonuçlarıyla karşılaşmak hazzı en yükseklerde veren duygu. Ejderha Mızrağı bunu fazlasıyla yaşatıyor. 





Yol arkadaşları artık hem gizemli ejderha küreleri hem de ejderha mızrakları ile donanmış durumda. Ancak bunlar ne kadar işe yarasalar da, yeterli değiller. İyi de, yeterli olan ne o zaman? 

Hepadam Berem'i korumak ve aynı zamanda onun yaşamını doğal akışına bırakmak ne kadar yapılabilir bir şey? Berem'in hikayesine birinci ağızdan tanık olduğumuz anlar çok duygu yüklü ve güzeldi.

Hislerinizin yoğun olacağını söyleyeyim, ayrıca heyecandan sayfaları hızlıca çevireceğiniz birçok an da yaşayacaksınız. Üçüncü kitabın vadettikleri bunlar. İhaneti de, vefasızlığı da, cesareti de, ne yaparsanız yapın bazı şeyleri değiştiremeyeceğinizi de göreceksiniz. Peki değiştirebilecekleriniz? Siz siz olun, denemekten vazgeçmeyin. Bazen oluyor. Tetiklenmesi gereken şeyleri biraz dürtersek, o an orda bulunması gerekenler gerisini hallediyor. Tanıdık bir şeyler var içinde, değil mi?


Üçüncü kitabın en göze çarpan karakterlerine geçelim mi? Kitiara'yı en başta anacağız tabi ki.  Tanis'i kullanıyor mu yoksa Tanis'e olan hisleri onu yumuşatıyor mu, bu kişinin bakışına göre değişir. Kesinlikle tekin değil ve hırsı özünü tüketmiş bir karakter. Lord Soth ise okuyanın tüylerini ürperten benliği ve aynı korkutucu arka plan hikayesiyle muhteşem bir karakter. Kitiara ile olan iş birliği, en yüce efendi Ariakas'ı bile düşündürtüyor. Ariakas diyip geçmeyin, Verminaard yanında halt etmiş. Kendi eseri olan Uçan Hisarlar'ı hayal ettiğinizde onun kalbindeki karanlığı daha iyi anlayacaksınız.

Karanlık Kraliçe Tarkhisis ile Paladine'in bu savaşında merakınızı da öldürmeden, kitaba teşvik edebilmeyi amaçladım. Beni çok güzel olacağı hakkında gerçekten hiç yanıltmayan, şahane bir serüvendi.

Üçüncü kitabın Goodreads'teki ortalama puanı 4.13

11 Mart 2023 Cumartesi

EJDERHA MIZRAĞI DESTANI #2 KIŞ GECESİ EJDERHALARI

"Düşmanının ölümü karşısında hem acıma hem de utanç duyduğun için haline şükret. Düşmanımızı bile olsa, umursamayı bıraktığımız gün, savaşı kaybettiğimiz gündür zaten."

İkinci kitapda kahramanların hiç ummadığı olaylar silsilesi artarak devam etmektedir. Kendilerinden bile şüpheye düştükleri anlarda, hislerine güvenmekten başka tutunacakları dal kalmamıştır. Ejderha kürelerinin Krynn'ı kurtarmak için tek çıkış yolu olduğunu öğrenen yol arkadaşlarının umutlarını tükenme noktasına getiren iç savaş olasılığı ise umudun bittiği anlamına gelir.

Cüceleri bu macerada kendi saflarında yer almaları için büyük fedakarlıklarla kazandıkları, sembolik değeri yüksek olan Kharas'ın çekicini ellerinden çıkaran yol arkadaşları, yine de pek çok şey için umutsuzdur. Üstelik elflerin, değil insanlarla, kendi aralarında bile her an bir iç savaşa girecek olması, tüm Krynn'ın karanlığa gömecek bir uçuruma sürüklemektedir. Yolların ayrıldığı, ayrılmak zorunda kaldığı bu macerada çok karanlık olaylar yaşanacak.


Gnomların dünyasına büyülü bir yolculuk yaptığımızı da ekleyelim. Onların fizik problemlerine ve matematiğe düşkünlükleri ve komik halleri, kitabın eğlenceli bölümlerini oluştururken, onların kültürleri ve alışkanlıklarını öğrenmek de çok keyifli. İlimi kendilerine şiar edinmiş bu ırka saygı mı duyacaksınız, yoksa küçümseyecek misiniz, buna okurken karar vereceğinizi düşünüyorum. Tahmin etmişsinizdir, ben büyük saygı duydum. Hele bir tanesi var ki...

Krynn'ın altın saçlı kızından bahsedelim mesela. Qualinesti prensesi Lauralanthalasa yola çıktığındaki gibi aşk peşinde koşan şımarık bir prenses değil, hayatın ne olduğunu en zorlu yoldan öğrenmiş ve çok büyük ikilemlerde kararlar vermek zorunda kalmış bir lider olma yolunda ilerlemektedir. Kişisel düşüncem, Raistlin'in ve Laurana'nın, bu serinin en güzel karakter gelişim hikayesini oluşturduğu yönünde. Kararlarının tahmin edilemez oluşu ve yola çıktıkları an ile bulundukları an arasında hem fikri hem de fiziki anlamda birçok fark olması onları kitabın hikayesine yön veren karakterler haline getiriyor. Mesela her halükarda karakterlerin yüzüne baktığı ve onun sözleriyle hareket ettiği Tanis Yarı-Elf'i pek sevmem. 

Mevzu bahis ikinci kitapta Solamniya Şövalyeleri'nin de içinde bulunduğu duruma yakından şahit oluyoruz. Kuralları ve tutuculukları uğruna entrikaların içinde boğulan bir yapı, kendisini bile kurtaramıyorken Krynn için ne yapabilir ki... Sturm'un çabaları ve bazı aklı selim şövalyelerin onun yanında yer alması Palanthas'ı kurtarmaya yetecek mi? Lord Gunthar gibi liderler olmasa, Sturm'un onurlu mücadelesi de belki gün yüzüne çıkamayacaktı. Gerçekten de kender Tasslehoff'un babasının dediği gibi, büyük şeylere yakından baktığında hep küçük parçalardan oluştuğunu görebiliyoruz. 

Yolculuğun diğer tarafında ise Tanis ile yola devam eden diğer arkadaşlarının Istar Kan Denizi'ndeki ve bu denize limanı olan goblin ve ejderan kaynayan kasabaların içindeki maceralarına şahit oluyoruz. Hepadam kimdir ve neden önemlidir? Afet sonrası, sular altına gömülmüş ve her nedense kırmızı bir deniz olan Istar, maceracılarımızı korkutmaktadır. Afet sırasında ölen insanların kanından dolayı mı, yoksa girdabın denizin zemininden kaldırmış olduğu kilden dolayı mı, bunu bilmiyoruz... 

Bu kitapta ayrıca ikizlerin kardeşi ve Tanis ile bir mazisi olan Kitiara ile tanışıyoruz. Kendisi hakkında şu an için çok konuşmamam gerekiyor. Spoiler olmasın. Üçüncü kitapta hakkında bolca konuşuruz.

Palanthas'ın savunulması ve ilk büyük hücumu okuduğumuz bu ikinci kitapta olay örgüsü artık zirve yapıyor ve adrenalin en yüksek seviyede ilerliyor. Ta ki kitabın sonuna kadar. Okuduğum en iyi fantastik kitaplardan biriydi.

Goodreads'teki ortalama puanı ise 4.13



Arthas: Lich King’in Yükselişi

Christie Golden WoW dünyası için biçilmiş kaftan olan fantastik edebiyat yazarlarından dersek abartmış olmayız. Bu dünyanın en önemli karakt...