Ortaçağ temalı "high fantasy" eserlerinden biri ve iyilerinden olduğu kesin. Yazım dili, yazarın üslubu oldukça iyi. Oldukça da sürükleyici. Bu seriden önce okuduğum "Parçalanmış İmparatorluk" serisinin bu seriden esinlenildiğini düşünüyorum. Çünkü yazarı bu serinin hayranı olduğu gibi, aynı birinci tekil şahıs karakteriyle bir anlatım tarzı seçmişti. Yine yer yer bazı olay örgülerinin ve baş karakterin yaşadıklarının aynı olmasa da Robin Hobb'un Fitz'ine benzediğini anlıyorsunuz. Her ne kadar kişilikleri birbirlerinin zıttı olsa da. Şu ayrımı da yapmakta fayda var. Farseer serisi çok daha oturaklı, daha kaliteli bir dünyaya ve kurguya sahip.
Suikastçının Çırağı bence iyi bir başlangıç kitabı. Özellikle suikastçı olma yolunda atılan adımlar ve sürprizlere gebe olaylar dizisi kitabın sonunda heyecan dozajını arttırdı. Kitapta İrfan ve İzan adı verilen alışkın olduğumuz büyülerden olmayan ama büyü diyebileceğimiz güçler söz konusu.Telepatik diyebileceğimiz bir güç ama bazı etkileri de karşı tarafta kontrol sağlıyor. Büyü sisteminin diğer kitaplarda ne kadar anlatılacağını ve İrfan ile İzan güçlerinin dışında gelişen büyüler de olacak mı merak ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder